Seleukeia

Yakup Çetin
0

















Lyrbe (Seleukeia)
Kaynak:Kültür varlıkları

Seleukeia. Birkaç gezgin-arkeolog kısa notlar tutarlar sadece. 1949 yılında Side kazısı devam ederken E. Bosch ve Jale İnan Manavgat'ın Bucak-Şıhlar köyü yakınındaki harabeleri ziyaret ederler ve buranın daha önceki araştırmacıların Seleukeia dedikleri antik kent olduğunu anlarlar. Sonunda, 1972'de kaçak kazıların önünü alabilmek için kapsamlı bir araştırma yapılır ve kazılar başlar, Prof. Jale İnan'ın başkanlığında 1979'a kadar devam eder.
Surlar: Üç tarafı derin yarlarla çevrili olduğu için kentin sadece güney yönünde surlar vardır. Duvarları kesme taştan yapılmış surun ortalara rastlayan bir bölümünde giriş çıkışı sağlayan bugün yıkık durumdaki Anıtsal Kapısı vardır. Surlar bu kapı kısmında içeri çekilmiş ve bir ön avlu oluşturulmuştur. Kapının 2 yanına da ön avlunun ve kapının denetimini sağlayabilmek için 2 kule yapılmıştır. Kuleler de aynı şekilde harap durumdadır.
Agora: Sadece güneyden ulaşabilen bir tepe üzerine kurulmuş olan kent merkezinin doğu yamacındadır. Çeşitli yapı kalıntılarıyla çevrili olan Agora, ören yerinin en sağlam kalmış kısmını oluşturur. Plan bakımından Hellenistik devirde gelişen İon tarzındaki agoralara benzer. Mimarisi -batıda teraslama yöntemiyle bir kat yükseltilmiş ve Agora meydanının genişlemesi sağlanmıştır- ve bombeli kesme taşın kullanıldığı duvar işçiliği de az çok Hellenistik özellikler gösterir. Özetle, şehrin kuruluşu Hellenistik devir öncesine gittiği halde, Agora'nın en erken evresi Hellenistik devre tarihlenir. Ancak sağlam kalabilmiş kalıntılardan birçoğu M.S.1 -2. yüzyıllara aittir. Hatta M.S. 4 -5. yüzyıllarda Agora bazı değişiklik ve onarımlardan geçmiştir. 6 kapılı Agora'nın doğu ve batısında galeri ve dükkânlar yer alır. Batı tarafına bakıldığında 2 katlı, çift galerili portikten geriye kalan iki paralel duvar görülür.
Sağlam kalan bu yapı alt katın çift galerisinin doğuda olan kısmıdır. İki galeri arasında geçişi sağlayan iki kapıyla kuzeye çıkışı sağlayan bir kapı da şans eseri ayakta kalabilmiştir. Batı galerilerinde, kazılar sırasında bulunan İyon sütün başlıkları, normallerinden farklıdır, çünkü İon kymalarının aralarında bulunan şematik ok şekli Yunan mimarlığı karakterine uymaz. Ok uçları ile boncuk dizisi arasında uyum bulunması da başlıkların Roma devrinden kalma olduğunu gösterir. Yine batıda görülebilen başka bir yapı da kuzey batıya yakın olan şekil bakımından doğudaki D kapısına benzeyen E kapısıdır.
Agoranın doğusunda kuzeyden itibaren sırayla: 3 dükkân, doğuya açılan 15 basamak sonra 2. Kapısına çıkılan B kapısı, 4 dükkân, güneydoğuda Nektarion binası ve bu sırayı kapsayan iki katlı Doğu galerisi görülür. Sadece Nektarionun ve güneydeki 4 dükkânın ikinci kat cepheleri sağlam kalmıştır. Dükkânların bir bölümü ana kayaya oyulmuş bir bölümü de taş duvardan yapılmıştır. Hemen hemen büyüklükleri aynı olan dükkânlardan görünüş olarak tek farklı olanı kuzeydoğudaki birinci dükkândır. Payeli kemerli bir girişi, iki yanda iki yarım sütun Dor düzenindedir. Sütunların taşıdığı arşitrav üzerinde triglif metop frizi gelir. Metoplar rozetlidir. Diğer dükkânların yan sövelerinin dor düzenindeki başlıklarında da rozetler izlenir. Üst söveleri ise 3 fascialı arşitrav şeklindedir.
Kütüphanenin yanında yer alan F kapısı Agora'ya ve dışa açılan kapısı kemerliydi. Güneye bakan kapısı aynen kalmış ama kuzeye bakan dışa açılan kemerin içi Geç Antik devirde duvarla örülmüş. Yine aynı devirde ön kapının batı pylonu kısmen örtülmüş, doğu pylonu değişikliğe uğramamıştır. Kapının üstünde aşağıdan yukarı üç fascialı arşitrav, düz friz, diş kesimi ve feisondan oluşan saçaklık sıralanmaktadır. Mekanın tabanı ise siyah beyaz çakıl taşından yapılmış geometrik desenli mozayiklerle kaplıdır.

Yorum Gönder

0Yorumlar

Yorum Gönder (0)

#buttons=(Accept !) #days=(20)

Our website uses cookies to enhance your experience. Check Now
Accept !